Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol‘ün ev sahipliğinde Seul’de düzenlenecek zirveye, Japonya Başbakanı Kişida Fumio ve Çin Başbakanı Li Çiang katılacak.
Üç ülkenin liderleri, 2019’daki son zirveden bu yana ilk kez bir araya gelirken, beş yıl öncesine göre çok farklı bir jeopolitik ortam ve ekonomik koşullarda ilişkilerine yön vermeye çalışacak.
Çin, Japonya ve Güney Kore arasında 2008’de başlatılan üçlü zirve buluşmaları, 2012’ye dek her yıl yapılmış, sonrasında Doğu Çin Denizi’ndeki adacıklardaki egemenlik ihtilaflarının yol açtığı, ülke kamuoylarında milliyetçi duyguları tetikleyen olaylar nedeniyle askıya alınmıştı.
2015, 2018 ve 2019 yıllarında tekrarlanan zirve toplantıları, Kovid-19 salgını döneminde ülkeler arasındaki diplomatik görüşmelerin kesilmesinin ardından yeniden rafa kaldırılmıştı.
Japonya ile Güney Kore arasındaki ilişkilerinin, Güney Kore’de mahkemelerin 2. Dünya Savaşı’nda zorla çalıştırılan Koreli işçilerle ilgili verdiği tazminat kararları nedeniyle bozulmasının yanında, Çin ile ABD arasındaki artan jeolojik rekabetin, Pekin‘in Tokyo ve Seul ile ilişkilerini etkilediği siyasi ortam da zirve toplantılarının kesilmesinde etken olmuştu.
SON 5 YILDA JEOPOLİTİK ORTAM DEĞİŞTİ
Başlangıçta ekonomik işbirliğine odaklanan zirve toplantılarına Çin’in iki numaralı siyasi lideri olan başbakan katılırken Japonya ve Güney Kore’nin en üst düzey siyasi liderleri katılıyor.
2019’da Çin’in Çıngdu şehrinde düzenlenen son zirveden bu yana küresel ve bölgesel düzeyde jeopolitik ortamda radikal değişiklikler meydana geldi.
ABD ile Çin arasında artan jeopolitik rekabet, Washington yönetimini Pasifik’te müttefik ve ortaklarıyla ilişkilerini sıkılaştırmaya sevk ederken, Doğu Asya’daki iki müttefiki Japonya ve Güney Kore hem askeri hem ekonomik ilişkilerin ikili, üçlü ve çok taraflı düzeylerde geliştirmeye yöneltiyor.
Öte yandan Japonya ile Güney Kore arasında İmparatorluk Japonyası’nın İkinci Dünya Savaşı ve işgal yıllarındaki savaş suçlarından “tarihsel ihtilaflar” iki ülke arasında gerilim konusuyken Güney Kore Devlet Başkanı Yoon’un Güney Kore vatandaşlarının talep ettiği tazminatları devlet tarafından ödenmesine karar vermesiyle iki ülke ilişkileri yakınlaşma yoluna girdi.
Hem Japonya’da hem de Güney Kore’de Çin’e karşı denge siyaseti izleyen hükümetlerden sonra ABD çizgisine daha yakın bir siyaset izleyen Kişida ve Yoon hükümetlerinin iş başına gelmesi bölgesel dengeleri Çin aleyhine değiştirdi.
Bu yakınlaşma, ABD Başkanı Joe Biden’ın ev sahipliğinde Ağustos 2023’te Camp David’de yapılan ABD, Japonya ve Güney Kore zirvesi ile sonuçlandı. Zirvede liderler, Kuzey Kore’den gelebilecek tehditlere karşı ortak askeri tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı dahil ittifak bağlarını güçlendirme konusunda anlaştı.
ÇİN, ABD’YE KARŞI DENGE KURMAYI UMUYOR
Çin, zirve buluşmalarını yeniden canlandırarak ABD’ye karşı denge kurmayı umuyor. Pekin yönetimi Doğu Asya’daki iki komşusunun Washington’a yönelişini engelleyemese de onlardan “stratejik özerklik” içinde hareket etmelerini talep edebilecek bir konumu sürdürmeyi hedefliyor.
Tokyo ve Seul her ne kadar ABD’ye daha yakın bir siyasi çizgi izlese ve küresel düzeyde Washington’ın politikalarını desteklese de dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip Çin ile ticareti ve Çin’e yatırımlarını sürdürmek istiyor. Çin pazarında olmak her iki ülke şirketlerine de küresel rekabette kaldıraç etkisi sağlıyor.
Dünyanın önde gelen sanayi ülkeleri konumundaki Çin, Japonya ve Güney Kore, ekonomilerinin toplam büyüklüğü küresel gayrı safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor. Çin, hem Japonya’nın hem de Güney Kore’nin en büyük ticari ortağı konumunda bulunuyor.
Washington ile Pekin arasındaki teknoloji savaşı, Japonya ve Güney Kore’nin Çin ile ekonomik ilişkileri karmaşık hale getirdi. İki ülke ABD’nin de yönlendirmesiyle Çin’e ekonomik bağımlılığa bağlı riskleri azaltmaya yönelik stratejiler açıkladı.
Japonya, ABD’nin yarı iletkenler sektöründe Çin’e yönelik ihracat kısıtlamaları benzer tedbirleri kabul ederken Güney Kore de, yatırımlara ilişkin tedbirlerin çerçevesine uyum sağlamak zorunda kaldı.
2019’daki zirvenin ana gündem maddesi ticari ilişkiler olmuştu. Üç ülke, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’na (RCEP) işbirliğini geliştirme ve üçlü bir serbest ticaret anlaşması için müzakerelere başlamak konusunda mutabakata varmıştı. RCEP, imzacı 15 ülkenin 10’unun onay sürecini tamamlamasının ardından 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girerken, üçlü serbest ticaret anlaşması konusunda henüz adım atılmış değil.
YENİ LİDERLERLE YENİ ZİRVE
2019’daki son zirve esnasında, şimdiki ev sahibi Yoon’un yanı sıra Çin’de Li ve Japonya’da Kişida şu anki mevkilerde değildi.
Aralık 2019’da Çin’in Chengdu kentindeki zirveye dönemin Japon Başbakanı Abe Şinzo, dönemin Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in katılmıştı.
Dolayısıyla üç ülkeyi temsilen bu zirvede Yoon, Kişida ve Li “üç yeni yüz” olarak bir araya gelecek.
Öte yandan zirvenin, ocakta Tayvan liderlik seçimlerini kazanan Lai Ching-te’nin 20 Mayıs’taki yemin töreni sonrası yapılması dikkat çekiyor.
Hint-Pasifik ve Tayvan Boğazında nüfuzunu hissettiren Çin yönetimi, Lai’nin yemin törenine Japon ve Güney Koreli milletvekillerinin katılmasına tepki göstermişti.
Ayrıca Çin, hafta içinde Tayvan Adası çevresinde gerçekleştirdiği askeri tatbikatla Lai’nin yemin töreninde Tayvan’ın egemenliğine vurgu yapan sözlerine tepki vermişti.
DÖNÜM NOKTASI
Güney Kore Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Kim Tae-hyo, üçlü zirve sonrası ortak açıklamanın ekonomi ve ticaret, bilim-teknoloji, sürdürülebilir kalkınma, sağlık ve yaşlanan nüfus ile afet yönetimi alanlarını kapsayacağını bildirdi.
Zirveyi “üçlü işbirliği sisteminin normalleştirilmesinde dönüm noktası” olarak niteleyen Kim, zirvenin “üç ülke halkının faydalarını hissedebileceği ileriye dönük, pratik işbirliğine ivme kazandırma fırsatı sunacağını” aktardı.
Üçlü zirve öncesi Seul’de, Çin Başbakanı Li ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon ile ayrı ayrı bir araya gelecek Kişida, ülkesinin hem iki ilişkilerdeki izlediği tutum hem de bölgesel konulardaki yaklaşımlarını vurgulayacak.
Çinli mevkidaşı Li ile görüşmesinde Kişida’nın, Pekin-Tokyo ilişkilerinde “ortak stratejik çıkarlara dayalı, karşılıklı fayda sağlayan yapıcı ve istikrarlı ikili ilişkilerin teşvik edilmesi” çağrısı yapacak.
Yıllık üçlü zirvelerin yeniden düzenli hale getirilmesinin önemine dikkati çeken Kişida, Çin’in bölgesel askeri nüfuzunu hissettirdiği Tayvan Boğazı’nda “barış ve istikrar” vurgusu yapacak.
Japon lider, Fukuşima Dai-içi Nükleer Güç Santrali’nden radyoaktif özellikli suyun salıverilmeye başlandığı Ağustos 2023 sonrası Çin’in Japon deniz mahsullerine karşı yürürlüğe koyduğu ithalat yasağının kaldırılması çağrısı yapacak.
60. YIL DÖNÜMÜNE HAZIRLANIYOR
Kişida, Yoon ile görüşmesinde ise Tokyo-Seul yönetimleri arasında siyasi, ticaret ve kültür alanlarında yakın iletişimin korunmasının önemini vurgulayacak.
Görüşmede iki lider, Pyongyang yönetiminin bölgede tehditkar füze denemeleri karşısında ABD ile üçlü güvenlik işbirliğinin derinleştirilmesini istişare edecek.
Kişida, görüşmeye yönelik beyanında Japonya ve Güney Kore ikili ilişkilerde “yeni çağa uygun işbirliği” arayışına yönelik samimi görüş alışverişi hedeflediğini aktardı.
Öte yandan Japonya ile Güney Kore, Haziran 2025’te, iki ülke diplomatik ilişkilerinin normalleştirilmesinin 60. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanıyor.
ÜÇLÜ ZİRVEDE “PRATİK IŞBİRLİĞİ” ARIYOR
Japon Başbakan, üçlü zirvede ise Kuzey Kore’nin geçmişte alıkoyduğu iddia edilen Japon vatandaşları konusunun çözüme kavuşturulmasına Seul-Tokyo-Pekin arası işbirliği fırsatını arayacak.
Ulusal basına konuşan Kişida, “bölgesel barış ve refah konusunda ağır bir sorumluluk” taşıyan üç ülke arasında “geleceğe yönelik pratik işbirliğinin teşvik edilmesini” ümit ettiğini söyledi.
Kişida, üçlü zirvede “serbest ve adil uluslararası ekonomik düzenin” sağlanması ve sürdürülmesine yönelik üç ülke arasında görüş alışverişinin önemine vurgu yapmayı planlıyor.
Zirvede, Kuzey Kore’nin gelişen nükleer silah geliştirme programları ve bölgedeki tehditkar füze denemeleri karşısında Güney Kore ve Japonya’nın, “Çin’den daha fazla çaba ve anlayış” çağrısı yapabilir.
Liderlerin zirvede yüksek öğrenim ve insani etkileşimleri kolaylaştırmaya yönelik fikir birliğine varması, 2025 ve 2026 yıllarını “kültürel değişim yılları” olarak belirlemeleri bekleniyor.
Güney Kore’ye hareketi öncesi verdiği demeçte Kişida, komşu üç ülke arası dönüşümlü yıllık zirvenin yeniden düzene koyulmasının önemine dikkati çekti.