İsrail merkezli Mishpacha dergisinin raporuna göre işgalci güç, “Zik” adıyla bilinen Hermes 450 model SİHA’lardan oluşan bir filoyla 7 Ekim’deki baskın sırasında İsrail askeri üslerine, yerleşim yerlerine ve sivillere yönelik çok sayıda saldırı gerçekleştirdi. Esir alınma riski olan İsraillilerin öldürülmesini öngören Hannibal Protokolü’nün uygulandığına dair yeni skandal, derginin, Zik SİHA’larını kullanan 161. Filo üyeleriyle, Kibbutz Be’eri bölgesi dahil sivil ve askeri yerlere yaptıkları saldırılar hakkında yaptığı röportajlarla ortaya çıktı. İşgalci güç, Elon Musk dahil yabancı konukları Kibbutz Be’eri de gezdirerek Filistinli direnişçilerin saldırısında gerçekleştiğini iddia ettiği yıkımı gösteriyordu. Derginin yaptığı röportajlarda, 161. filoya bağlı Zik’lerin Aksa Tufanı’na ilk karşılık veren hava unsurları olduğu ve “tarihlerinde ilk kez İsrail toprakları içinde, hatta İsrail ordusu üslerine saldırı düzenlemek zorunda kaldıkları” kaydedildi. Bir üsteğmenin “İsrail toprakları içinde ve bu ölçekte saldırılar düzenlemek zorunda kalacağımızı kim düşünebilirdi?” şeklindeki sözlerine yer veren dergi, İsrail ordusunun kibbutzların içlerine kadar saldırıları düzenlediğini tanıklıklarla belgeleyerek, işgalci gücün yabancı konuklara sergilemeye devam ettiği tiyatroya da büyük darbe vurdu.
Haberde, Kibbutz Be’eri civarında direnişçilerle karşı karşıya kalan işgalci askerlerin, çatışmaya girmeye çekindikleri için bölgedeki sivillere aldırmadan hava saldırısı desteği istediği kaydedildi. Dergiye konuşan bir asker, bu yapmaktan başka çareleri olmadığını, aksi halde kendilerinin de direnişçiler tarafından öldürülmüş olacağını söyledi. İsrailli yerel bir güvenlik biriminin üyesine göre birçok İsrailli asker kibbutzun dışında kalarak çatışmalara hiç katılmadı. Haberde SİHA’ların, direnişçilerin Gazze Şeridi’ne dönmesini engellemek için yanlarındaki esirler olmasına rağmen saldırılar düzenlediğini belirtti. Derginin konuştuğu üsteğmen, yüksek kaliteli kameralarda sivil katliamını görmelerine rağmen devam ettiklerini söyledi. Neden sınır bölgesine uçak göndermek gibi önlemlere başvurmadıkları sorulan İsrailli üsteğmen, “Kamuoyunun bilmediği bazı öncelikler var ve çeşitli nedenlerle yapamadığımız şeyler var” cevabını verdi. Üsteğmenin bahsettiği “kamuoyunun bilmediği bazı öncelikler”in ise Hannibal direktifine bir gönderme olduğu ifade edildi.